2 Kasım 2010 Salı

koşmak ya da koşmamak

hani metronun uzun merdivenlerinde sağda dikilirsin önce. sonra metronun sesi gelir. anlarsın ki yakalama şansın var. sola geçer koşar adım inersin merdivenleri. metronun açık kapısını görür umutlanırsın. içeriye girmiş olanlar sana balık gibi bakarlar. boş boş. sen bi hışım kendini kapıya doğru savurursun.

senaryo 1 : diiit diye ses gelir ve kapı kapanır yüzüne. içeridekiler izledikleri filmin sonunu beğenmeyen insanlar gibi dudaklarını büker, süzerler gözlerini... haretet eden metroyla uzaklaşırlar. sense o bi anlık telaş durumundan neyse canım bi sonrakine bineriz durumuna geçersin, bişey olmamış gibi. tam o anda dönüp sağına baktığında az önce yanlarından rüzgar hızıyla indiğin sağ taraf tayfası gelir. gayet soğukkanlı bi şekilde yanında dururlar. ne varmış dimi koşucak der gibi süzerler seni. pek yüz vermeyip bu meydan okumaya diğer yöne döner 1 2 adım atar kalabalığa karışırsın.

senaryo 2 : metronun içine dalarsın. sakin sakin oturan herkes merakla sana bakmaktadır. bu da yetişti deyip bi sonraki yetişmeye çalışana gözlerini dikerler. ta ki metro hareket edip yetişemeyen bi avuç insanı süzene kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder