12 Ekim 2014 Pazar

Otostopçunun Galaksi Rehberi - İlk 3 Kitap

Otostopçunun Galaksi Rehberi
Otostopçu Evrenin sonundaki restoran
Otostopçu Hayat, Evren ve Herşey

5+1'lik serinin ilk 3 kitabını okudum. Serinin çok popüler ve hayranlık duyulan bir seri olduğunu biliyordum. Bu seriyi bana sevgili arkadaşım Başak hediye etti.

Çok akıcı, keyifle okunan bir seri. Bilim kurgu zaten sevdiğim bir tür, bunu bir de mizahla karıştırınca okuma keyfim katlandı.

Rehberden alıntılar kitabın hoş bi tarafıydı. Ama bir de durmadan düzene, iktidara, otoriteye vs laf sokan bi durumu var kitabın ki bence en takdire şayan yanı da bu. Hayalgücü, kurmaca sayfalar dolusu. İnsan bu derece bir "uydurma" kapasitesine şaşırıyor.

Beğenmediğim yönü ise bazı noktalardaki absürdlük beni sıktı diyebilirim. Özellikle şu kriket ile ilgili olan bölümler fazla uzadı, bu derece absürdlükten bi noktadan sonra hoşlanmadığım için olsa gerek :) Kriket sahasında kanepe ile belirmeleri, kriket gezegeni vs..Mesela ekşideki bir yazarın alıntıladığı şu bölümü pek beğenmemiştim : (bkz: https://eksisozluk.com/entry/6804542 )



"vogon şiiri hiç şüphesiz evrendeki en kötü üçüncü şiirdir. en kötü ikinci şiir ise krialı azgothların yazdıklarıdır. şair-i azamları osuruklu gruthos “yaz ortasında bir sabah koltukaltımda bulduğum küçük yeşil macun yumrusuna kaside” adlı şiirini okurken, dinleyicilerden dördü iç kanamadan yaşamını yitirmiştir. orta-galaktik sanat onur kurulu başkanı ise kendi bacaklarından birini kemirerek hayatta kalmayı başarmıştı.şiirine gösterilen tepkilerin grunthos’u ‘düş kırıklığına’ uğrattığı ve tam “ en sevdiğim banyo lakırtıları” başlıklı on iki ciltlik eseri okumaya başlayacakken, kendi kalın bağırsağının yaşamı ve uygarlığı kurtarmak adına çılgınca bir girişimde bulunurak dosdoğru boynundan geçip beynini boğduğu söylenir."

Beğendiğim alıntılar ise şöyle :

2. kitaptan:

"Doğu Galaktik Kolun bir köşesinde, büyük bir orman gezegeni olan Oglaroon'da "zeki" nüfusun tamamı yalnızca çok küçük ve kalabalık bir ceviz ağacında yaşar. Bu ağaçta doğar, yaşar, aşık olur, ağacın kabuğuna yaşamın anlamı, ölümün amaçsızlığı ve doğum kontrolünün önemi hakkında düşündürücü minik makaleler kazır, son derece küçük birkaç savaşa katılıp en sonunda daha zor ulaşılabilen dallardan birinin toprağa bakan tarafına bağlı olarak ölürler."  sy.89
"Uzun yıllar önce burası refah içinde, mutlu bir gezegendi - halkı şehirleri, dükkanları olan normal bir dünyaydı. Yalnızca bu şehirlerin caddelerinde gereğinden birazcık daha fazla diyebileceğimiz sayıda ayakkabıcı dükkanı bulunuyordu. Bu dükkanların sayısı da yavaş yavaş sinsice artmaktaydı. Bu durum çok bilinen bir ekonomik fenomen olmakla birlikte, gidişatını izlemek hayli trajiktir, çünkü ayakkabıcı dükkanlarının sayısı arttıkça daha çok ayakkabı yapılması gerekiyor ayakkabılar gittikçe daha kötü ve daha giyilmez oluyordu. Onlar giyilmez oldukça ayakkabısız kalmamak için insanlar daha çok ayakkabı almak zorunda kalıyor ve dükkanların çoğalmaya devam ediyordui ta ki bölgenin bütün ekonomisi Ayakkabı Olay Sınırı olarak adlandırıldığını sandığım sınırı geçip ekonomik olarak ayakkabıdan başka birşey üretme imkanının kalmadığı bir duruma gelene kadar. Sonuç - çöküntü, yıkım ve kıtlıktı. Nüfusun büyük bölümü hayatını kaybetti.." sy.93

Bir de 3. kitapta sy.94'te anlatılan uçma kuralları iyiydi :) Kendimizi yere doğru fırlatıyoruz ve o esnada bir an için aklımızı dağıtacak birşey buluyoruz...

Çılgın adam Douglas Adams..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder