21 Aralık 2013 Cumartesi

Ortaçgil’i sever misiniz?

Orhan Kahyalıoğlu'nun Ayrı düşmüşüz yanyana kitabı, bir Bülent ortaçgil kitabı..

Ortaçgil’in “Benimle oynar mısın” albümü müzik dinleme tarihçemde ayrı bir yerde durur.
Dupduru sözleri, gitarın huzur veren tınısı ile Ortaçgil adeta bir masal anlatır bu albümünde.
Dinlediğim en naif müzik ve en naif sözleri aynı anda barındırır bu albüm.
Günaydın size, günaydın bize, hepimize günaydın diyerek başlar, kedilerden, şık kadınlardan, ilişkilerden, yalnızlıklardan, hayal kırıklarından bahseder..
Sonra yine günaydın diyerek bitirir albümünü Ortaçgil.
Kahyalıoğlu’nun güzel tespiti ile hiç bakmadığım bir açıdan tekrar üzerinde düşündüğümde, bu iki günaydın arasına bir günü sığdırdığını farkettim.
Bütün “insanlık” halleriyle..

Kitap Ortaçgilin özel hayatına dair ayrıntılar da barındırmakla beraber müzisyen kişiliğini analiz ediyor.
Bunu yaparken Ortaçgilin öğrencilik yıllarından başlayarak müzik akımlarını, o zamanın dinamiklerini de az ama öz şekilde betimliyor ki müzisyenin gelişimini çok daha iyi anlıyoruz.
Nasıl müzikler dinlemiş, müziğe nereden başlamış, ne tarzları denemiş gibi.

Ortaçgil aslında kimya mühendisi. Profesyonel iş hayatını bir noktada bırakıp tam zamanlı müzisyen olmaya karar veriyor.
Bunu iyi ki yapıyor, yoksa bir tarafımız eksik kalırmış.
Bizim insan oluşumuzu, yalnızlığımızı bu kadar sade anlatacak başka bir şarkı sözü yazarı yok çünkü.

Kahyalıoğlunun güzel tespitlerinden bir tanesi Ortaçgilin ilk albümünden başlayarak neredeyse bütün albümlerinde kullandığı “oyun” imgesi.
Hayatı oyunlaştırması, ilişkilere, yaşananlara “oyun” gözüyle bakması. Bu oyun tabi ki beraber oynanan bir oyun. Bir de şarkılarda her daim yer alan “sen” imgesi.
Kahyalıoğlunun tesptine gore Ortaçgil şarkılarını hep bu “oyun” ve “sen” imgeleri çevresinde kurguluyor.

Albüm albüm, şarkı şarkı hem sözlerin hem de müziğin analizini yapıyor Kahyalıoğlu.
Aynı zamanda Ortaçgilin beraber çaldığı arkadaşlarından da kısaca bahsediyor.

Bu kitabı okuyup bitirdiğimde Ortaçgil şarkılarını yepyeni bir “kulakla” dinledim.
Ve çok daha fazla keyif aldım.
Ayrıca müzik akımlarını, o zamanın siyasi ortamıyla beraber nasıl şekillendiğini de anlamış oldum.

Bence sadece Ortaçgil sevenlerin değil, Türk ve dünya müzik tarihi hakkında fikir sahibi olmak isteyenlerin de okuması gereken bir kitap.

Ortaçgil sevenlerin ise hiç durmamaları gerek!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder